aklınızda bulunsun diye sesleniyor arkamdan pastaneci, herkesin öksürdüğü şeyler olabiliyor. yürüyorum, midemdeki kremalı bulamaçtan sesler geliyor. herkeste aynı etkiyi yapmıyor diyor pastaneci, benimle birlikte yürüyor olduğunu şimdi farkediyorum. varsın yürüsün. lütfen diyor lütfen bekleyin, benimle birlikte koşuyor. isterseniz geri dönelim diyor, omuzumu tutunca duruyorum. biliyorsunuz pastaneye bakmam lazım ve sizi bu durumda bırakamam. koşmaya tekrar başladığımda, artık peşimden gelmiyor. bari güzel şeyler düşünmeye çalışın diyor, ayıları falan mesela. pastanecinin söylediği son sözler ağacın altında çıkarmaya mecbur bırakıyor beni. yere saçılmış bulamaca bakıyorum. feci derecede pastaneciye benziyorum.

Cumartesi, Aralık 22

bazen müşterilerden bir teki bile henüz içeri girmemişken vitrinin camlarını silmek istiyorsun. "kimsenin gelmeyeceğini bilsem hemen işe başlardım" diyorsun içinden. bir süre kimse gelmiyor ve sen "biraz önce başlasaydım şimdiye kadar işim bitmişti"yi düşünüyorsun. derken içeri biri giriyor ve herşeyi büsbütün mahvediyor.