yanıma bir yardımcı almayı planlıyorum. geç bile kaldım. şimdilik sadece iki kişi geldi. başkaları da gelecektir. öyle umuyorum. eğer ikisinden birini seçmek zorunda kalırsam ikisini birden seçerim diye düşünüyorum. şimdilik planım bu. içlerinden biriyle başbaşa kalmayı istemem doğrusu. sarışın olanı akıllı birine benziyor. ama yine de onunla başbaşa kalma riskini göze alamam. geçmişiyle ilgili tüm soruları "bir dönem koro çalışmalarına katıldım" diye yanıtlayan birine ne kadar güvenebilirsiniz. Öbürüne daha da güvenemiyorum. Keşke ona güvenebileceğimi söylemeseydi gözümün içine bakıp.
gidip vitrindeki ilanı kaldırır.
"ŞU BEYAZ AYAKKABILARDAN BİR ÇİFT DAHA ALMALI" diye düşünür.cebindeki bayat bisküvilerden birini ağzına atar.
aklınızda bulunsun diye sesleniyor arkamdan pastaneci, herkesin öksürdüğü şeyler olabiliyor. yürüyorum, midemdeki kremalı bulamaçtan sesler geliyor. herkeste aynı etkiyi yapmıyor diyor pastaneci, benimle birlikte yürüyor olduğunu şimdi farkediyorum. varsın yürüsün. lütfen diyor lütfen bekleyin, benimle birlikte koşuyor. isterseniz geri dönelim diyor, omuzumu tutunca duruyorum. biliyorsunuz pastaneye bakmam lazım ve sizi bu durumda bırakamam. koşmaya tekrar başladığımda, artık peşimden gelmiyor. bari güzel şeyler düşünmeye çalışın diyor, ayıları falan mesela. pastanecinin söylediği son sözler ağacın altında çıkarmaya mecbur bırakıyor beni. yere saçılmış bulamaca bakıyorum. feci derecede pastaneciye benziyorum.