iki adam yolda yürüyorlarmış. içlerinden biri bu akşam halletmesi gereken çok önemli meseleler hakkında konuşuyormuş, yapması gereken iki saatlik yolculuk ve bu yolculuk sonunda olacakları anlatıyormuş diğerine. diğeri de onu dinliyormuş. ama sonra üçüncü bir adam yanlarına gelmiş ve o da kendince önemli şeyler anlatmaya başlamış diğerlerine. sonunda her şey öylesine önemli bir hal almış ki, üç adam konuşmalarına bir pastanede devam etmeyi uygun görmüşler.
Bunu nedense hergün dükkanıma uğrayan şişman kadın için yazdım.
aklınızda bulunsun diye sesleniyor arkamdan pastaneci, herkesin öksürdüğü şeyler olabiliyor. yürüyorum, midemdeki kremalı bulamaçtan sesler geliyor. herkeste aynı etkiyi yapmıyor diyor pastaneci, benimle birlikte yürüyor olduğunu şimdi farkediyorum. varsın yürüsün. lütfen diyor lütfen bekleyin, benimle birlikte koşuyor. isterseniz geri dönelim diyor, omuzumu tutunca duruyorum. biliyorsunuz pastaneye bakmam lazım ve sizi bu durumda bırakamam. koşmaya tekrar başladığımda, artık peşimden gelmiyor. bari güzel şeyler düşünmeye çalışın diyor, ayıları falan mesela. pastanecinin söylediği son sözler ağacın altında çıkarmaya mecbur bırakıyor beni. yere saçılmış bulamaca bakıyorum. feci derecede pastaneciye benziyorum.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)