hepimizi seviyorum. hepsini hep beraber ve herşeyimizi seviyor seviyor seviyorum. hep seviyorum hem de. heryerimizi heryerimle seviyorum. hiç bu kadar sahici konuşmamıştım. sevgilim.
adam aldığı pasta için eğer yazım güzelse not yazıp yazamayacağımı sordu. eğer bunları yazacağımı bilseydim baştan reddederdim el yazımın güzelliğini. bırak yazı yazmayı pastayı yapmazdım bile. sevdiceğim.
aklınızda bulunsun diye sesleniyor arkamdan pastaneci, herkesin öksürdüğü şeyler olabiliyor. yürüyorum, midemdeki kremalı bulamaçtan sesler geliyor. herkeste aynı etkiyi yapmıyor diyor pastaneci, benimle birlikte yürüyor olduğunu şimdi farkediyorum. varsın yürüsün. lütfen diyor lütfen bekleyin, benimle birlikte koşuyor. isterseniz geri dönelim diyor, omuzumu tutunca duruyorum. biliyorsunuz pastaneye bakmam lazım ve sizi bu durumda bırakamam. koşmaya tekrar başladığımda, artık peşimden gelmiyor. bari güzel şeyler düşünmeye çalışın diyor, ayıları falan mesela. pastanecinin söylediği son sözler ağacın altında çıkarmaya mecbur bırakıyor beni. yere saçılmış bulamaca bakıyorum. feci derecede pastaneciye benziyorum.